11. Gün (28 Aralık 2014)
Sabah kahvaltısından sonra Alay içtimaya gittik. Nöbetçi çavuş tuvaletlerin pisliğinden dolayı tüm bölükleri azarladı. Çünkü altyapı kötü olunca ve asker sayısı da fazla olunca problemler çıkıyor. Temizlik için bir manga asker gönderildi. Pazar günü olduğu için Alay içtimadan sonra bizi serbest bıraktılar. Takımlar uygun adımda yürürken bazı yürüyüş kararları sayılırdı. Bunların bazılarını sivil hayattan biliyorduk zaten.
- Vatan Sana Canım Feda
- Aziz Şehidler Ruhunuz Şad-olsun
- Ne Mutlu Türküm Diyene
- Güçlü Ordu Güçlü Türkiye
- İnzibat Taburu Alayın Gururu
- Aslanlar,Hey Kaplanlar,Hey Artist Bunlar Hey,Hey,Hey
- Akan Kan Bayrak İçin
- Bayrak İnmez Ezan Dinmez
Revir olayına tekrar dönecek olursam revire çıkıp tedavisi burada mümkün olmayanları Alaşehir, İzmir veya GATA'ya sevk ediyorlardı. Alaşehir Devlet Hastanesine sevk sabahtan gidip öğle sonrası geri geliniyordu.
Öğleden sonra Evci ve Dağıtın izni için imza toplandı. Evci izni sadece Usta birliği Manisa Alaşehir olanlara verildi. 9 Ocak'ta yapılacak yemin töreninden sonra 2 gün evci izni alanlar Pazar saat 17:00'da gene birliğe teslim olmak zorundaydı. Ben İzmir/Güzelbahçe Maltepe Askeri Lisesine gideceğim için Evci izni kullanamıyordum. Dağıtım izni ise 7 gündü. Ya hepsini kullanacaktık yada hiç kullanmayacaktı. Ben ve birçok arkadaşım dağıtım izni almadık. 1 Gün yol hakkımız olduğu için Cumartesi 17:00'ye kadar teslim olmamız söylendi. Hafta sonu olduğu için Pazar teslim oldum bende. 1 gün geç terhis oluyorsunuz sadece. Kaldığımız yerde sıcak su yoktu. İlk 10 günde kaloriferler çalışmıyordu ve koğuş soğuktu. Tuvalet ve tıraş olma yerleri ayrıydı. El-yüz yıkama ve tıraş olan yerde yaklaşık 50 tane lavabo vardı. Dolap ve Ayakkabılık yerleri koğuş dışında koridordaydı. Benim kaldığım koğuş koridor üzerinde olduğu için ses çok oluyordu. Hafta sonunun güzel tarafı eğitim olmamasıydı ama içtimalar devam ediyordu.
12. Gün (29 Aralık 2014)
Bugün hafta başı olduğu için yastık kılıf ve çarşafları çıkarıp yatağın üstüne koyduk. Hepsi çamaşırhaneye gidip yıkanıyordu. Sabah 6 gibi koğuştan çıktık. Hava karanlıktı güneş daha doğmamıştı. Kahvaltıdan sonra eğitim alınana gelip 15 dakika mıntıkamız vardı. Sonra silahlıktan tüfekleri alıp eğitim alanına tekrar gidiyorduk. Aşırı yağmurlu ve soğuk bir gündü. Sadece 1 saat eğitim yapmıştık. Acemi birliğinde çamaşırlarını yıkamayı düşünmeyin çünkü yapmazlar. Giy-At yapmanızı öneririm. Akşam yemeğinden sonra koğuşlara geldiğimizde yeni çarşaf ve yastık kılıfları gelmişti, onları serdik. Akşam yemeğinden sonra Gazino genelde kalabalık oluyordu, Maç zamanı ise yer bulmanız imkansız.
13. Gün (30 Aralık 2014)
Sabah kahvaltısından sonra silahlarımızı aldık. Yağışlı ve soğuk bir gündü. Bere takmamıza izin verdiler. Kurallara göre bere -5 derece altında emirle takılırdı. Eğitim alanına geldik fakat yağmurdan dolayı hangarda bekledik. Takım komutanımız bize eski uzun dönemlerin eğitim videosunu izletti. Yağmur dinince eğitim alanında tüm mangalar tüfeksiz hareket çalışmaları yaptık. Öğleden sonra koğuşlarda denetim vardı bizde hemen dolap ve yatakları düzelttik. Denetim aşırı heyecanlanan arkadaşlarımızda vardı. Komutan yataklara bakıp geçerken heyecanlı arkadaşlar terleyip söyleniyordu.
14. Gün (31 Aralık 2014)
Hava karla karışık yağmurluydu. Silahları almadık. Kahvaltıdan sonra tüm bölük eğitim alanına gittik. Öğle yemeğine kadar serbesttik. Kantine çay yetişmiyordu. Askerde zaten zamanın yarısı sırada geçer. Aşırı soğuktan parmak uçlarımızı hissetmiyorduk. Yazıcıların olduğu odaya gittim bende. Elektrikli soba ve sıcak mekan bir tek oradaydı. Yazıcılar burada her askerin evrak işlemlerini düzenliyor ve yeni çekilen kimlik fotoğraflarını belgeliyordu. Künyeler hazırlanmış depolarda dağıtım için bekleniyordu. Yazıcı bilgisayarlarında İnternet yoktur. Word, Excel vardır ve evraklar hazırlanır. Bizim takımdan 4 yazıcı vardı ve burada görev yapıyordu. Öğle yemeğinden sonra Kızılay'dan görevliler geldi. Kan bağışı hakkında seminer verdiler. Bugün yılbaşı gecesi olduğu için yatış 01:00 ve sabah kalkış 08:00'da idi. Akşam yemeğinde bol bol çerez ve kuru yemiş dağıttılar. Gece cips ve içecek alıp eğlence yaptık. Kahve makinelerin ise hepsini o gece boşalttık. Sıcak çikolata, Nescafe, sıcak portakal ve şeftali ne varsa içtik.
15. Gün (1 Ocak 2015)
Bugün resmi tatil olduğu için kahvaltıyı 9'da yaptık. Çavuşlar içtima sayısını da verdikten sonra serbest bıraktılar bizi. Akşam içtiması ise tabur alanında yapıldı. Alaşehir'in soğuğu olmasa çok kötü yer değil fakat havası insanı hasta yapıyor.
16. Gün (2 Ocak 2015)
Kahvaltı sonrası tabur alanında toplandık. Oradan tüm bölükler Alay içtimaya gidip sayım yaptılar. Kızılay'dan gelenler için bugün kan verme işi vardı. Fakat iki hafta önce kızamık aşısı olduğumuz için kan veremiyor muşuz. En az bir ay geçmesi lazımmış. Öğleden sonra yine serbesttik. Burada kahve makineleri her gün bozuluyor, ertesi gün firmadan gelip düzeltiyorlar. Kalabalık olduğu için makineler dayanmıyor. Serbest olduğumuz zamanlarda gün çok yavaş geçiyordu. Bazen keşke eğitim olsa da günü bitirsek diyorduk.
17. Gün (3 Ocak 2015)
Bugün Cumartesi ve ihtiyaç banyosu günü. Hafta sonu olduğu için serbesttik. Herkes telefon kulübelerini doldurmuştu. Ankesörlü telefonlardan cep numarasını arayıp çıkan numaradan bizi geri aramasını söylüyorduk. Bu sayede telefon kartımız bitmemiş oluyordu. Tek kart ile tüm acemiliği bitirebilirsiniz. Zaten telefonlar sabit numara Manisa alan kodlu hepsi.
18. Gün (4 Ocak 2015)
Acemilikte artık son hafta sonuna girmiştik. Kahvaltı sonra Alay içtimaya gittik. Sakal tıraşı olmayanları nizamiye ye beklemeye gönderdiler. Ziyaretçisi gelen askeri alayda bulup onu nizamiyeye kadar getirmekle cezalandırıldılar akşam yemeğine kadar. Acemiliğin zor tarafı bir kere çok kalabalık. 3000-4000 asker var. Çoğu yer pis ve herkes öksürüyor. Kendine iyi baksan bile arkadaşından hastalık kapma ihtimalin yüksek. İçtimalar zaten hastalığa davet çıkarmak için birebir. Genel hastalık soğuk algınlığı olduğu için Aferin hapı en çok kullanılan ilaç burada. Antibiyotik genelde önermiyorlar çünkü 1 haftadan fazla alınmalı ki işe yarasın. O da askeriyede mümkün değil.
19. Gün (5 Ocak 2015)
Sabah kahvaltısı ve Alay içtimadan sonra eğitim alanına gittik. Yemin töreninin olacağı haftanın yoğun geçeceği halden belliydi. Eğitim alanında bir saat görüş mesafelerini çalıştık. Baş parmak ve iki göz hizası ile aldığımız uzunluğu 10 ile çarparak tahmini uzaklık hesaplamayı öğrendik. Daha sonra yemin töreni için 2 takım 8'er li sıraya girdik. Harbiye marşını söyleyerek yürüyüş yaptık. Öğle yemeğinden sonra ise eşofmanlarımızı giyip banyoya gittik. Tekrar kamuflajları giyip Alay içtimaya gidip sayım aldılar. Bugün revire gidenleri ise bir sürpriz bekliyordu. Revire gelen herkese 10 gün istirahat verip askerliğiniz uzayacak deyince bizim arkadaşların hepsi revirden kaçtı. Eğitim alanına koşa koşa geldiler. Sonra bunu yemin töreni çalışmalarından kaçmasınlar diye söyledikleri ortaya çıktı.
Burak AVCI